Grup Kararlarında Paylaşılan Bilgi Yanlılığı: Neden En İyi Kararlar Hep Kaçıyor?

Ekiplerle çalışmanın temel varsayımlarından biri şudur: Bir araya gelen insanlar, tek başına karar veren bireylerden daha iyi kararlar alır. Farklı uzmanlıklar, bakış açıları ve deneyimler bir araya geldiğinde daha isabetli sonuçlara ulaşılması beklenir. Ancak pratikte bu her zaman gerçekleşmez. Bunun en önemli nedenlerinden biri, grup kararlarını sessizce sabote eden bilişsel yanlılıklardır. Bu yazıda, özellikle paylaşılan bilgi yanlılığı (shared information bias) odağında grup karar alma süreçlerinin neden aksadığını ele alıyoruz.

Grup Kararları Neden Hatalı Olabiliyor?

Gruplar teorik olarak avantajlıdır; ancak üyeler sahip oldukları bilgiyi paylaşmadığında ya da başkalarının görüşlerini yeterince dikkate almadığında, grup kararları bireysel kararlardan bile daha zayıf hale gelebilir. Tasarım sprintleri gibi yoğun ve zaman baskısı olan süreçlerde bu risk daha da artar. Tartışmalar hızlanır, uzlaşma baskısı oluşur ve bazı bilgiler sessizce masanın dışında kalır.

Bu noktada üç temel grup yanlılığı öne çıkar:

  • Groupthink (Grup Düşüncesi): Grup üyeleri çatışmadan kaçınmak için eleştirel düşünmeyi bastırır ve çoğunluğa uyum sağlar.

  • Paylaşılan Bilgi Yanlılığı: Grup, herkesin bildiği bilgileri tekrar tekrar konuşur; yalnızca birkaç kişinin sahip olduğu kritik bilgiler ise göz ardı edilir.

  • Gizli Profiller (Hidden Profiles): Gerekli tüm bilgi grupta mevcuttur ama kimse bu bilgilerin tamamına tek başına sahip değildir; dolayısıyla bilgi birleşmezse doğru karar ortaya çıkmaz.

Paylaşılan Bilgi Yanlılığı Nasıl Çalışır?

Araştırmalar, grup tartışmalarında en çok konuşulan bilgilerin genellikle herkes tarafından bilinen bilgiler olduğunu gösterir. Bu bilgiler tekrarlandıkça daha “doğru” ve “önemli” algılanır. Buna karşılık, yalnızca bir veya iki kişinin bildiği ve çoğu zaman mevcut görüşe ters düşen bilgiler ya hiç dile getirilmez ya da hızla geçiştirilir.

Sonuç olarak grup, aslında eksik bilgiyle karar almasına rağmen yüksek bir özgüven geliştirir. Bu da hatalı kararların sorgulanmadan kabul edilmesine yol açar.

Yanlılıkların Grup Dinamiklerine Etkisi

Bu tür yanlılıklar grup içinde belirli davranış kalıplarına neden olur. Eleştirel düşünen veya farklı bilgi getiren kişiler “süreci yavaşlatan” bireyler olarak algılanabilir. Buna karşın çoğunluğun fikrini destekleyenler daha fazla onay görür. Zamanla grup, farklı sesleri susturan kapalı bir yapıya dönüşür.

Bunun uç bir sonucu Abilene Paradoksudur: Grup, aslında çoğunluğun istemediği bir kararı alır; çünkü herkes diğerlerinin bu kararı istediğini varsayarak sessiz kalır.

Araştırmalar Ne Söylüyor?

Deneysel çalışmalar, bilgi dağılımının karar kalitesini doğrudan etkilediğini ortaya koyuyor. Tartışma öncesinde bireylerin kendi görüşlerini oluşturması, sonradan gelen yeni bilgilerin dikkate alınma olasılığını azaltıyor. Özellikle grup üyeleri başkalarının tercihlerini erken öğrendiğinde, yeni bilgileri işleme motivasyonu düşüyor ve gizli profillerin ortaya çıkma ihtimali azalıyor. (Stasser, G. and Titus, W. (1985) Pooling Unshared Information in Group Decision Making: Biased Information Sampling during Discussion. Journal of Personality and Social Psychology, 48, 1467-1478.)

Bu Yanlılıklar Nasıl Azaltılabilir?

Grup kararlarını iyileştirmek için kolay ama etkili bazı yöntemler bulunuyor:

  • Uzman Rolü Tanımlamak: Belirli konularda bireylerin “uzman” olarak tanımlanması, sahip oldukları bilgileri paylaşmalarını teşvik eder.

  • Şeytanın Avukatını Atamak: Bir grup üyesine bilinçli olarak varsayımları sorgulama görevi verilmesi, eleştirel düşünmeyi canlı tutar.

  • Grup Çeşitliliğini Artırmak: Homojen gruplar groupthink’e daha yatkındır. Farklı geçmişlere sahip üyeler karar kalitesini yükseltir.

Sonuç

Başarılı grup kararları yalnızca iyi niyetli iş birliğiyle değil, bilinçli olarak tasarlanmış süreçlerle mümkündür. Paylaşılan bilgi yanlılığı fark edilmediğinde, gruplar yanlış kararlara yüksek bir özgüvenle ilerleyebilir. Bu nedenle hem grup üyelerinin hem de kolaylaştırıcıların, hangi bilgilerin konuşulmadığına özellikle dikkat etmesi gerekir. Doğru kararlar çoğu zaman en çok tekrarlanan bilgilerde değil, en az dile getirilenlerde gizlidir.